BULUTLARIN ÜSTÜNDE

Ayrıca daire, 80 metrekarelik bir de terasa sahip. Temiz ve yeni bir daire olduğu için yapı içerisine strüktürel bir değişiklik yapılmayarak, daire mevcut planı ile kullanılmış. Genele hitap edecek şekilde tasarlanmış olan ve yapısı itibari ile soğuk bir hisse sahip olan mekânı kişiselleştirmek ve kullanıcısına uygun hale getirmek için ihtiyaç duyulan eklemeler yapılmış. Bu eklemeler arasında mekâna özel olarak tasarlanmış sabit, hareketli mobilyalar ve oturma bölümünün üzerinde yer alan yüksek tavanı daha insancıl boyutlara getirmek adına yerleştirilen altın renkli asma tavan yer alıyor. Böylece mekânın endüstriyel duruşu daha sıcak bir ev hissi ile yeniden şekillendirilmiş. Bu evin en ilgi çekici detaylarından biri de renklerin ustaca bir araya getirildiği mobilya ve aksesuar tercihleri. Farklı renkleri bir arada kullanmaktan hoşlanan ev sahipleri için tasarlanan mobilyalarda ağırlıklı olarak ahşap, demir, cam ve pirinç gibi malzemelerin olabildiğince en doğal halleri tercih edilmiş. Böylece farklı renklerin bir arada kullanılabilmesi için uygun bir fon yaratılmış. Mobilya ve renk tercihlerinin belirlenmesinde hangi faktörlerin etkili olduğunu sorduğumuzda ise Arpaç, “Aslında bu evi bizim için diğer tecrübelerimizden biraz farklı kılan şey renkler galiba! Modern hayatın gerektirdiği daha fonksiyonel evleri düşünürsek, bu ev renkler ve aksesuarlar bakımından çok zengin. Ev sahiplerinin bu merakı bizim projeye yaklaşımımızı ister istemez çok büyük oranda etkiledi” diyor ve sözlerine devam ediyor. “Bizim amacımız müşterimizi varmak istediği noktaya varmasını sağlayacak şekilde yönlendirmek. Durum bu olunca da sorunuzun cevabı; bu projedeki tercihler, bol aksesuara ve çeşit çeşit renge olanak veren bir mekân yaratmak doğrultusunda belirlendi oluyor.”

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR