Ana Sayfaİlham VerenlerYAŞAMI YANSITAN ALANLAR

YAŞAMI YANSITAN ALANLAR

DEKORASYONUN EVDE YAŞAYANLARIN TUTKULARINI, İLGİ ALANLARINI VE GARİPLİKLERİ GÖSTEREBİLDİKLERİ BİR ALAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ, “THE ALCHEMY OF THINGS INTERIORS SHAPED BY CURIOUS MINDS” ARADIĞINIZ KITAP OLABİLİR.


Murdoch Books tarafından yayınlanan “The Alchemy of Things, Interiors Shaped by Curious Minds” Karen McCartney tarafından hazırlandı.Kitap, dekorasyonda sınırları zorlayan evlerin izini sürüyor. Kitapta, her noktasında yaratıcılığın ön plana çıktığı, dünyanın farklı noktalarından 18 ev yer alıyor.

İnsanın evi kendisini ne kadar yansıtır?

Güncel dekorasyon önerilerini bir yana bırakarak tutkuyla bir araya getirilen parçalarla dekore edilmiş bir ev herkesin harcı olmayabilir ama ortaya çıkan sonucun karmaşık ve büyüleyici olduğu yadsınamaz.Zaman içerisinde toplanan mobilyalar ve aksesuarların oluşturduğu yaşanmışlık hissine sahip evleri ziyaret edince, adeta bir müzedeymişcesine kendinizi evin farklı köşelerini izlerken bulursunuz, hatta bazen de dalıp gidersiniz. “The Alchemy of Things Interiors Shaped by Curious Minds” kitabı tam da bu felsefe ile kurgulanan evleri sayfalarına taşıyor.

Kitabın editörlüğünü üstlenen Karen McCartney, kitabı hazırlarken popüler kültürden uzak, tek bir mağazadan alınan ve günlük heveslerle dekore edilmiş evler yerine, ev sahiplerinin bir küratör gibi bir araya getirdikleri parçalar ile şekillenen yaşam alanlarının peşine düşmüş. McCartney, ev sahipleri ile ilgili olarak “Haiz oldukları küratöryel bakış açısı bir yana, bu insanlar objeleri nasıl yerleştirmeleri gerektiğini çok iyi biliyorlar. Bir araya getirdikleri sanat eseri ve mobilyalar ile teatral, kendi yaşam biçimlerini yansıtan, büyüleyici alanlar yaratmak konusunda uzmanlar. Onlar için dekoratör kelimesini kullanmak yüzeysel bir tanım olabilir. Bu konudaki yetenekleri monotonluktan oldukça uzakta, kökeni ve tarihi değeri ne olursa olsun farklı parçalarda ortak bir görsellik bulabiliyorlar. İşte bu noktada işin simyası ortaya çıkıyor”sözlerini kullanıyor.

Uyumsuzluğun uyumu ile şekillenen evin sahibi Geoffrey Hatty, 10 yıl boyunca evdeki objeleri ve mobilyaları toplamış. Sürekli olarak evin içerisinde değişiklikler yapan ev sahibi, kendi gözünüze güvenmeniz gerektiğini söylüyor. Duvarda sergilenen tabakalar Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden alınmış. Avustralya’nın geleneksel sandalyesine ağaç dalları ile şekillenen sehpa eşlik ediyor.

Her evin birbirinden farklı zenginliklerde felsefeye, fikirlere ve sergileme şekillerine sahip olduğunun da altını çiziyor yazar. “Bu evlerde yaşayan insanların bazıları mobilya, aksesuar istifcisi ve saklamayı seven kişiler, diğerleri ise mobilya avcısı ve simsar ama her birinin yaşam alanlarına karşı yaklaşımları son derece çarpıcı.” Kitapta yer alan evlerden biri de Milanolu ünlü Nulifar Gallery’nin sahibi Nina Yashar’ın 28 senedir yaşadığı evi. Corso Indipendenza’da yer alan bu daire, 1940’lı yıllarda inşa edilmiş. Dünyanın farklı ülkelerinden toplanan, çok özel parçaların yer aldığı evde farklı dönemlerden ve stillerden parçalar yer alıyor. 1.500 metrekarelik Nilufar Depot’da yer alan yüzlerce tasarım da kurgunun sürekli olarak değiştirmesine olanak sağlıyor.“Tek bir markadan ve elden çıkan, otomatik olarak oluşan ambiyanslardan hoşlanmıyorum.Enerjiyi sadece şimdiki zaman veya geçmiş zaman ile yaratamazsınız. Benim için farklı zamanları bir araya getirdiğinizde ortaya çıkan yeni bir an yaratmak önemli” diyen Yashar’ın yaşam alanını incelediğinizde ne demek istediğini rahatça anlayabiliyorsunuz.

Nilufar Gallery’nin kurucusu Nina Yashar’ın Milano evi sürekli değişen bir sergileme alanı gibi. Evin girişinde Piero Pizzi Cannella’nın eseri yer alıyor. Masa lambası Gae Aulenti tasarımı Ruspa. Duvarlara İran ve diğer bölgelerde kullanılan oryantal motifler kazınmış.

Her biri özenle toplanan mobilyalar ve aksesuarların farklı kurgularla karşımıza çıktığı mekânlardan diğer biri de Antwerp’de yer alan galerici Veerle Wenes’in “hibrit durumlar” olarak tanımladığı galerisi ve evi.
Sanat, mimari ve tasarım arasındaki hatları silikleştiren bu yaşam önerisinde yapının kendisi de bütün bu birlikteliğin zeminini oluşturuyor. Evinin ve iş yerinin bir arada olmasını özellikle tercih eden Wenes’in kurguladığı alanlar kendi dinamiklerine sahip, çağdaş sanatın her noktada karşınıza çıktığı, Antwerp estetiğini hissettiren, bizipek de alışkın olmadığımız beklenmedik bir mekân. Karen McCartney özellikle bu kitabın bir “nasıl yapılır” ve “fikir önerisi” kitabı olmadığını vurguluyor. Çünkü “The Alchemy of Things Interiors Shaped by Curious Minds” tamamen kişisel bir tavır ile ortaya çıkan evlerin özgürlüğüne ve yaratıcılığına vurgu yapıyor. New South Wales bölgesinde yer alan çok katmanlı dekorasyonu ile oldukça kişisel bir yaşamı öne çıkaran Rodney De Soos’un “Evinize yeni birini davet etmek ona günlüğünüzü okutmak gibidir, tutkularınız hızlıca ortaya çıkar” sözleriyle yazının başında sorduğumuz soruya cevap veriyor sanki.

Birbirleri ile organik ilişkisi bulunmayan mobilyaların ve aksesuarların benzersiz bir uyumla bir araya getirildiği Avustralya evi, sahipleri Rodney de Soos ve Patrick Carrick’in eksantrik dekorasyon stilini gözler önüne seriyor. 1930’lu yıllardan kalma separatör P.E.L. England tarafından tasarlanmış. Hollanda menşeli okuma lambası ise 1950’li yıllardan.

Hazırlayan: ILGIN GÖZELEKLİ

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR