MA’ya konuşan Gülez, bu süreci şöyle anlatıyor:
“Kitap bağışlamak isteyenlerin adreslerine bisikletle gidiyoruz. Kitapları topladıktan sonra ise okullarla iletişime geçiyoruz. Kitaba ihtiyacı olan okullara, bisikletle kitapları taşıyoruz. Öğrenciler bisikletle kitap getirdiğimizi görünce çok mutlu oluyorlar. Onlara, kütüphanemizi kurduktan sonra bir sunum yapıyoruz. Yolculuklarımızı, kitapları, doğayı anlatıyoruz. Karşılıklı bir etkileşim oluyor. Çocukların enerjisini görmek çok güzel.”
‘Bisikleti hayatıma sokunca çok değiştim’
Kitapları bisikletle taşıdıkları için çevreye zarar vermediklerini kaydeden Gülez, bisikleti hayatına soktuktan sonra çok değiştiğini anlatıyor:
“Gürültü yapmıyoruz, fosil yakıt harcamıyoruz. Bisikletle birlikte vücudunu kullanıyorsun, endişeli insanlarla bir yere ulaşmıyorsun. Daha hızlısın, beklemiyorsun, gerilmiyorsun. Arabalardan da daha az tehlikeli.”
“Para olmadan yola çıkılmaz” klişesinin doğru olmadığını ifade eden Gülez, her şeyin para olmadığını göstermek istediklerini kaydediyor.
“Sistemin kölesi olmak bir sınır değil. Normal hayatta kendimizi hiç zorlamıyoruz. Rahat bir yaşam sürüyoruz. Aç değiliz gerçekten. Her zaman yiyecek yemeğimiz var. Kendimizi tanıyamıyoruz bu yüzden. Sınırlarımızı zorlamıyoruz. Bizden beklenen bir hayat var. Hata yapmamıza izin verilmiyor. Biz bu sınırları aşmak için yolculuklar yaptık. Bizim ruhumuzdan da bu projeler çıktı.”
‘Çöplerden ve bit pazarlarından kitaplar alıp satarak yolculuk ettik’
Gülez, ‘Ekolojik Kütüphane’ projesi öncesi Avrupa ve Türkiye’yi dolaştıklarını belirterek yaşadıkları tecrübeleri şöyle aktarıyor:
“Çöplerden beslendik. Dernekleri ziyaret ettik. Çöplerden ve bit pazarlarından kitaplar alıp satarak yolculuklarımızı destekledik. Bisikletle de para kazanabileceğini görmek ve göstermek istedik. Daha sonra İstanbul’dan Adana’ya kadar 6 ay boyunca bisiklet sürdük. Organik tohum dağıtmaktı amacımız. Gittiğimiz köylerde çocuklarla tohum atölyeleri yaptık. Organik tohum dağıttığımız köylerden masallar dinledik. Dinlediğimiz bu masallar da organik tohumlar gibi ölmek üzere olan şeylerdi. Biz bu ikisini birleştirdik.”
Görme engellilerden de destek
‘Ekolojik Kütüphane’nin kurulmasına katkı sunanlar arasında görme engellilerin oluşturduğu Eşpedal Derneği’nin Kurucu Başkanı Mustafa İşçier de yer alıyor.
Yaptıkları şeyi kutsal bulduklarını söyleyen İşçier, “Tandem bisikletlerle okullara gidiyoruz. Öğrenciler bir görme engellinin bisikletle kitap taşımasını ilginç buluyor. Doğayı kirletmeden, alın terimizle ve kas gücümüzü kullanarak bunu yapmamız bizim için önem taşıyor.” diyor.
