Ana SayfaDekorasyonZAMANSIZ Mekânlar

ZAMANSIZ Mekânlar

Artur and Drago tarafından, tasarım bütünlüğü içinde, doğal malzemeler ve mekâna özel üretimlerle kurgulanan villa, gösterişten uzak bir şıklık sergiliyor.

Hazırlayan: IŞIL KARAHANOĞLU

Fotoğraf: SİNAN ÇIRAK

Düzce Akçakoca’da üç çocuklu genç bir ailenin bahçe içindeki villalarına konuk oluyoruz. Satın aldıklarında %80’i tamamlanmış olan üç katlı proje için ev sahipleri, uzun zamandır tanıdıkları ve güvendikleri Artur and Drago ile çalışmışlar. Öncelikle ekip ve ev sahipleri arasında nelerin korunacağı ve nelerin değiştirileceği konuşularak; yerleşim planı, parke, merdiven ve doğrama uygulamalarının aynı kalmasına karar verilmiş.

Eda Kamış ve Tuba Demirboğa, ailenin yaşam stilini yansıtan; tasarımıyla sarıp sarmalayan, kurgusuyla akıcı bir proje gerçekleştirmeyi hedeflemişler. Artur and Drago ekibi olarak, özellikle konut projelerinde ton sür ton çalışmaya önem verdiklerini anlatan iç mimarlar, “Nötr ve dingin bir baz yaratmayı ve ardından müşterimizin zevkine uygun renkleri ve objeleri yerleştirmeyi tercih ediyoruz. Böylece, ileride ev sahibinin birkaç parça ürünü değiştirerek dekorasyonla oynayabilmesine, kolayca yeni kombinler yaratabilmesine imkân veriyoruz,” diye açıklıyorlar.

Bu sebeple, zemin parkelerinin koyu antrasit tonu ile hoş bir kontrast yakalaması için kapı, süpürgelik, duvar gibi alanlara ve ana hatlara krem tonu uygulanırken; tavan alçı karolaj sistemi, duvardan farklı bir renge boyanarak salona sıcaklık katmak için kullanılmış. Uzun ve dikdörtgen forma sahip olan salonun daha geniş ve aydınlık olması için hole ve mutfağa bağlanan kapılar clear cam kullanılarak tasarlanmış. Holün devamında yer alan çalışma odası da yine cam bir kapıyla ayrılarak, evin dört cephesindeki ışığın tüm kata yayılması sağlanmış.

Salonda; TV ünitesinin yer aldığı şömine kısmı ana merkez haline getirilerek oturma bölümü onun etrafında kurgulanmış. Yemek masası ise mutfağa yakın olması açısından salonun diğer tarafına alınmış. Tüm altyapının ve tasarımın yenilendiği mutfakta, pişirme ve yıkama bölümleri yerleştirildikten sonra, bahçeye bakan karşı tarafa uzun bir çalışma tezgâhı konulmuş. İç Mimarlar, mutfağın devamındaki kahve alanının önüne, girişte kullandıkları masanın aynısından yerleştirerek, hem dekoratif bir yüzey oluşturduklarını hem de uzun koridoru bir miktar kırdıklarını anlatıyorlar. Ev sahibinin istediği aydınlık ve ferah mutfağı yaratabilmek için dolap kapaklarında krem tonunu, zeminde Calacatta Gold ve tezgâhlarda Neolith Calacatta Gold porselen seramiği kullanmışlar.

Projenin orijinalinde yer almayan kış bahçesi ve havuzun mutfağa bağlanması ise, yapının maksimum performans ile kullanılmasını sağlamış. Böylece, soğuk havalarda küçük bir sobayla ısınan kış bahçesi, yaz mevsiminde açılan tavanıyla havuzun oturma köşesi haline getirilmiş. Son olarak, bu katta çalışma odası olarak projelendirilen alan ve misafir tuvaleti eski planda verimli kullanılmadığı için yeniden organize edilmiş. Maskülen ve evin geneline uyum gösterecek modern bir stille döşenen çalışma odasında, hole arka fon oluşturması için koyu tonları tercih etmişler; “Ahşap kumlama işlemi uygulanan siyah çalışma masasını, arkasına siyah lake kitaplıkla kurguladık ve bunun hemen önüne modern bir çalışma sandalyesi yerleştirdik. Masa üzerine de çalışma konforunun sağlaması açısından homojen bir ışık vermesi amacıyla lineer bir aydınlatma yerleştirdik. Katlama perde ve dekoratif fon uygulaması ile de mekândaki sıcaklığı artırdık”.

Üst kata çıkıldığında, ebeveyn yatak odasında feminen ve maskülen tarzlar bir arada kullanılmış. Klasik duvar çıtalarının önüne modern bir yatak ve komodinler yerleştirilmiş. Bunların karşısında yer alan TV ünitesinin sağından ve solundan gizli bir kaplama ile giyim odalarına geçiş sağlanmış. Giyim odasında uygulanan kapalı dolap sistemi genel konsepte uygun bir stilde tasarlanmış. Evde sıklıkla kullanılan açık tonlar bu odaya da yansıyarak aydınlık ve ferah bir mekân yaratılmış. Çocuk odalarında ise, ihtiyaç dışı mobilya veya duvar giydirme uygulamaları kullanmayan iç mimarlar, özellikle karmaşa ve kalabalıktan kaçınmaya özen göstermişler.

Evin yapı tipini ve bulunduğu konumu dikkate alarak, mekânları zamansız tasarımlar ve modası geçmeyecek uygulamalar ile kurgulayan mimar Eda Kamış ve Tuba Demirboğa, tam manasıyla modern, şehirli bir aile evi yaratmışlar.

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR