Ana SayfaDekorasyonWes Anderson'ın Eşsiz Mekân Tasarımları

Wes Anderson’ın Eşsiz Mekân Tasarımları

Wes Anderson, görsel açıdan eşsiz bir stile sahip. Amerikalı yönetmen, yalnızca olağanüstü hikâyeler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ayrıntılarla dolu ve unutulmaz mekânlar yaratıyor. Kendine özgü estetiği, karanlık sinema salonlarının sınırlarını aşarak dünya genelinde etkisini sürdürmüştür. Sanatçı, ünlü Prada Vakfı’nın Milano’daki Bar Luce’unun iç tasarımını üstlendi. Ayrıca kostüm tasarımcısı Juman Malouf ile Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde 400’den fazla farklı nesneyi bir araya getiren “Spitzmaus Mummy in a Coffin and other Treasures” sergisine imza attı. Son dönemde ise Belmond British treninin Cygnus aracının dekorunu yeniden tasarladı. Bu, rüya dünyasından gerçekliğe geçişin bir yolu gibi görünüyor.

#1 Asteroid City (2023)

2023, Wes Anderson’ın büyük dönüşünü işaret ediyor, özellikle Cannes Film Festivali sahnesinde. Wes Anderson, Asteroid City ile favori estetiği olan 1950’lerin hayal edilen pastel tonlarına geri dönüyor.

#2 The French Dispatch (2021)

The French Dispatch, adından da anlaşılacağı gibi, yönetmen Wes Anderson’ın en fazla Fransız etkisi taşıyan filmidir. Hikâye, Amerikalıların yerleştiği küçük ve hayali “Ennui-sur-Blasé” kasabasında geçiyor.

#3 The Grand Budapest Hotel (2013)

Birçok ünlü aktörün yer aldığı “The Grand Budapest Hotel,” Wes Anderson’ın kariyerinin zirvesidir. İki dünya savaşı arasında hayali Zubrowka ülkesinde, M. Gustave (Ralph Fiennes), genç yardımcısı Zero Mustapha’ya (Tony Revolori) mesleğini öğretir. Bu devasa yapının arkasındaki çerçeveyi oluşturmak için Wes Anderson ve prodüksiyon tasarımcısı Adam Stockhausen, ara sıra 1920’lerin Orta Avrupa mimarisinden ilham alarak detaylı araştırmalar yapmışlardır. Wes Anderson’ın ilk gerçek Avrupa filmi olan “The Grand Budapest Hotel,” en iyi dekor dalında  Oscar kazanan yönetmenin ilk filmidir.

#4 The Moonrise Kingdom (2012)

Roman Coppola ile birlikte yazılan bu Anderson filmi, 1965 yazınının kalbinde bulunan New England açıklarındaki bir adada geçiyor. “Moonrise Kingdom,” nostaljik bir şekilde, sevgi ve ciddiyetin çevrelediği yeni bir dünya yaratıyor. Karakterlerin karmaşıklığına anlayışla yaklaşırken, güvenli ve hızla koşulan mekânlar içeriyor. Adam Stockhausen ve Gerald Sullivan tarafından hayal edilen dekorlar, hem içerde hem dışarıda, çocukluk döneminin hassasiyetiyle dolu, hala bugün en çok takip edilen ve taklit edilenlerden biri. Pastel renkler, retro mobilyalar ve vintage plak çalarlar, Françoise Hardy’nin “Le temps de l’Amour” şarkısını seslendirdiği yerlerde sinemaseverleri büyülemeye devam ediyor.

#5 La Famille Tenenbaum (2001)

Wes Anderson ve uzun süreli iş birlikçisi Amerikalı aktör Owen Wilson tarafından yazılan bu film, yönetmenin kariyerinin ilk büyük eleştirel başarısıdır ve gelecekteki eserlerinin temellerini atmıştır. Bazı eleştirmenlere göre bu filmdeki her mekân, hafızada kalacak şekilde izler taşıyor: Gwyneth Paltrow’un saatlerce gezindiği eski moda banyo veya Ben Stiller’ın çocukları için bir çadır kurduğu resepsiyon salonu gibi.

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR