Ana SayfaDekorasyonEv DekorasyonKİRAZ ÇİÇEKLERİNİN İZİNDE

KİRAZ ÇİÇEKLERİNİN İZİNDE

Özge Çağlayan tarafından orijinaline sadık kalınarak baştan sona yenilenen bu ev, geçmişe saygıda kusur etmeyen iç mekân kurgularında klasik İngiliz stilinin inceliklerini taşıyor.

Hazırlayan: Çiğdem Hasanoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra İtalya’daki Seconda Università degli Studi di Napoli’de ‘Oda Akustiği’ bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Özge Çağlayan, Türkiye’deki 10 yıllık mimarlık kariyeri boyunca pek çok farklı ölçekteki projede yer aldıktan sonra 2016 yılında İstanbul’da kurduğu Antrepo Mimarlık ve Tasarım ofisinin kısa sürede yakaladığı başarıyı göz önünde bulundurarak önemli bir karar alıp 2019 yılında Londra’da da faaliyetlerini sürdürmeye başlamış. Günümüzde Türkiye, Avrupa ve İngiltere’de eş zamanlı projeler yürüten Çağlayan, mimari, iç mimari ve ürün tasarımı alanlarında kendi doğasını yansıtan projeler gerçekleştiriyor.

Londra’nın kiraz ağaçları ile ünlü sokaklarından birinde konumlanan bu ev, 310 metrekarede 5 kat ve 7 yatak odasından oluşuyor. Ev sahipleri evi almaya Nisan 2019’da kiraz çiçeklerinin arasında yürürken karar vermişler. Özge Çağlayan evin mimari projesinin başına Nisan 2021’de geçmiş. “Projeyi ilk ziyaret ettiğimde kiraz çiçekleri açmıştı ve evin yüksek pencerelerinden içeriye girmek ister gibi görünüyorlardı. Projenin nasıl şekilleneceği çok açıktı. Kiraz çiçeklerinin evin tüm odalarında simgesel olarak bulunacağı, diğer tüm tasarım objelerinin de onların destekleyicisi olacağına karar verilmişti.”

Ciddi şekilde tadilat gerektiren ev projesindeki en önemli noktalardan birinin evin koruma statüsü altında olması olduğunu söylüyor Çağlayan: “1850 yılında inşa edilen ev, Londra’da Grade II koruma statüsüne sahip. Bu da projede ekstra özen ve dikkat gerektiriyordu. Ev sahipleriyle yapılan görüşmeler sonunda koruma altındaki dış cephe, merdiven, pencereler, döşemeler ve taşıyıcı duvarlar hariç tüm duvarların yıkılmasına karar verildi. Evin inşaatı yaklaşık 15 ay sürdü.” İç mekân tasarımında yapının tarihi özelliklerine sadık kalınarak klasik İngiliz stiline ağırlık verilmiş. Daha çok çağdaş mimari projelerinde çalışan Özge Çağlayan, projede vaktinin çoğunluğunu teknik detayların değil, İngiliz stilini yansıtma üzerinde çalışmanın aldığını belirtiyor: “Evin hem tarihsel hafızasını geri getirmeye hem de günümüz yaşamına uygun hale getirmeye odaklandık.”

Yaşam alanı ve yemek odası evin giriş katında bulunuyor. Yemek alanı arka bahçeye yüksek pencereler ve çatı pencereleri ile açılırken yaşam alanı ön caddeye bakan yüksek pencere ile kiraz çiçeği ağaçlarını içeriye davet ediyor. Bu nedenle her iki odada da mavi tonları kullanılarak doğal renklerinin tasarıma dahil olması istenmiş. Yaşam alanı ev sahiplerinin sürekli kullanacağı bir oda olarak konumlandığından bu odada dingin renkler tercih edilerek rahatlığın öne çıkması sağlanmış. Yemek alanında bulunan yüksek cam tavana asılan cam sarkıt ile İngiliz stilini yansıtan maun uzun yemek masası bir arada kullanılıyor. Uzun süren seçim aşamalarından sonra mobilyalarda Kingcome Sofas, Oka ve Jonathan Charles (FBI) ile iş birliği yapılmış. Duvar kâğıdı ve diğer kumaşlarda Colefax and Fowler tercih edilmiş. Salon dekorasyonunda klasik İngiliz tarzını yansıtan ipek kadifeden üretilen rahat koltuklar kullanılmış. “Bu tür İngiliz tarzı koltuklar yumuşaklığı ve samimi havasının yanı sıra şıklığıyla da yapının tarihi özelliklerini yansıtıyor. Salondaki en önemli parçayı çerçeve içine alınarak bir sanat eseri olarak yeniden yorumlanan el boyaması duvar kâğıdı oluşturuyor,” diyor Özge Çağlayan. Duvar kâğıdı deseninde her bir öğenin tek tek yerleri belirlenmiş. Bu projeye özel olarak üretilen bu duvar kâğıdı, kiraz çiçeği ağaçlarına gönderme yaparken hem doğanın hem de evin bir parçası oluyor. Duvar kâğıdında de Gournay, mobilya, aydınlatma ve ayna için Beaumont & Fletcher markası tercih edilmiş.

Evin üçüncü katında konumlanan yatak odasında, maun mobilyalar sade renkler ile bütünleştirilerek rahat bir kullanım deneyimi sunulmuş. Yüksek yatak başı, tamamen ipek kumaşlardan el işçiliğiyle üretilmiş, aynı detaylar sandalyede ve perdelerde kullanılarak tasarım bütünlüğü sağlanmış. Yatak başında yer alan nişlerde, tıpkı yaşam alanında olduğu gibi, el boyaması duvar kâğıtları çerçevelenerek sanat eseri haline getirilmiş. Duvar kâğıdında de Gournay, mobilyada Beaumont & Fletcher ve Jonathan Charles tercih edilmiş. Banyoda İngiliz stilinin parçası olan vintage küvet ve pirinç ayaklar üzerinde yükselen doğal taş lavabo ünitesi kullanılmış. Lavabo ünitesinin arkasına el boyaması duvar kâğıdı uygulanmış. Duvar kâğıdında de Gournay, banyo mobilyalarında Drummonds ile çalışılmış. “Evde bulunan özel parçalardan birisi de zeminde kullanılan ahşap parkeler. Her odanın zemin kaplaması, şömine merkez alınarak pirinç çerçeveler ile sınırlandırılarak tasarlandı,” diyor Çağlayan. İngiliz stilini yansıtan zemin kaplaması için Walking on Wood, taşlar içinse Mandarin Stone ile iş birliği yapılmış.

Özge Çağlayan

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR