Emil Humbert ve Christophe Poyet, Eyfel Kulesi, Orsay Lüks Müzesi ve Tuileries Bahçesi manzaralarına sahip Paris evinde, her zamanki incelikli tarzlarını yansıtan olağanüstü şıklıkta bir tasarıma imza atmış.
Hazırlayan: Çiğdem Hasanoğlu
Fotoğraf: Stephan Julliard
Parizyen tasarım kodlarının en çağdaş haline tanıklık ettiğimiz 2 oda 1 salondan oluşan apartman dairesi, her şeyden önce modern konfor anlayışına dair aranan tüm özelliklere sahip. Emil Humbert ve Christophe Poyet’in kurucusu olduğu ünlü tasarım ofisi Humbert&Poyet imzasını taşıyan yaşam alanı, mermer, pirinç, ahşap ve kaymaktaşı gibi doğal malzemelerin cömertçe kullanıldığı titiz ve özgün bir stile sahip. Tarihi bir yapıda yer alan dairenin orijinal özellikleri büyük oranda korunurken, mekânsal planlaması zamanın ruhuna uygun olarak elden geçirilmiş.
Kapsamlı yenileme süreci sonucunda geniş bir eğlence ve misafir ağırlama alanı oluşturulmuş. Yemek ve oturma odaları ile mutfak bitişik bir şekilde organize edilirken, tüm mekânlar Grigo Carnico mermer kemerlerle tanımlanmış. Tasarım ikilisi bu proje için ayrıca özel yapım mimari unsurlar ve mobilyalar da tasarlamış. Usta zanaatkârlarla iş birliği içerisinde gerçekleştirilen uygulamalar sonucunda iç mekânlarda bolca mermere yer verilmiş. 4 çeşit mermer kullanılarak üretilen son derece değerli taşlar evin girişinden itibaren sergileniyor.
Mutfakta yeşil Alphine mermerden imal edilen yekpare bir ada ünitesi yer alıyor. Ana banyodaki etkileyici küvet ve lavaboda masif Arabescato Staturario plakaların oyularak, doku ve derinlik katmak için yivlendiğini görüyoruz. Versailles stili geleneksel parke zemin, sanat eserleri ve Mid-century modern döneme ait mobilyalarla kusursuz bir görüntü yaratırken şık tasarımların sergilendiği bir tuval işlevi de görüyor adeta. Evin tasarım sürecinde ilk adım, mutfağın evin arka cephesinden ön cephesine taşınması ve odaların büyütülmesi olmuş. Bu sayede mutfağa konumlandırılan yeşil ada ünitesi evi ziyaret edenlerin gördüğü ilk etkileyici tasarım haline gelmiş. Mutfağı daha belirgin bir konuma taşıma kararı ev sahiplerinin eğlenmeyi seven tarafına gönderme yapmak üzere alınmış. Evin yeni tasarımının temelinde misafirperverlik konseptinin olduğunu vurguluyor tasarımcılar. Ev sahipleri ada ünitesinin etrafında arkadaşlarının güzel sohbetlerinin tadını çıkarırken, yemek ve içki servisi de yapabiliyor. Misafirperverlik fikri, 10 kişinin ağırlanabildiği özel yapım işlemeli yemek masası ile evin yemek odasına da taşınmış. Odanın bir tarafında, hemen Christophe Wool’un eserinin yanında, iki adet özel üretim şarap dolabı yer alıyor.
Emil Humbert ve Christophe Poyet, ev sahiplerinin çok sayıda eser barındıran geniş sanat koleksiyonunun evdeki önemli tasarım ilkelerinden biri olarak belirlendiğini anlatıyor. “Bu evde sanat önemli bir konuydu,” diye ekliyorlar. George Condo, Kelley Walker, Stefan Brüggermann gibi önemli sanatçıların eserleri evin çeşitli noktalarında karşımıza çıkıyor. Gerek duvarlarda sergilenen tablolar gerekse göz alıcı konumlara yerleştirilen heykeller mekânlara şaşırtıcı bir canlılık katıyor. Sanat eserleri, lüksten daha önemli evin tasarımcıları için.
Eklektik bir oyunu kurgular gibi yerleştirilen tüm eserler, akışkan bir hava katıyor mekânlara. Bu oyun mobilyalara da uzanıyor; oturma odasındaki De Sede marka büyük kanepe, omur formundaki yapısıyla tüm alanı zarifçe sarmalıyor. Mermer şöminenin yanına yerleştirilen De Jeanneret sandalyeler, kanepeyi tamamlıyor. Diğer köşelerde karşımıza çıkan Pierre Paulin, Emmannuelle Simon ve Kelly Wearstler imzalı parçalar, özel tasarım mobilyalar ve eski buluntularla inanılmaz bir harmoni yaratıyor. Yalnızca dokunsal yüzeyleri öne çıkmayan, aynı zamanda eve büyülü bir hava da katan sofistike renk paleti, derinlik ve boyut duygusunun yaratıcısı.
Detaylara mercek tuttuğumuzda çok ince ve zarif bir çalışma ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz. Patine tarzı ile dikkat çeken parkeler, nostaljik bir etki bırakıyor. Banyodaki özel aydınlatmalı tavan çalışması oldukça dikkat çekici. Arabescato Statuario küvete giden koridor zeminleri genel atmosferi hafifçe ağırlaştırıyor. Tasarımcılar en başından itibaren mermer kaplamalar konusunda çok net olduklarını belirtiyorlar, mükemmel taşı seçmek için ev sahiplerini Carrara’ya bir gezintiye bile çıkarmışlar.
Humbert&Poyet’in malzemeleri katman katman kullanma konusundaki yeteneğine bir kez daha tanıklık ettiğimiz bu apartman dairesi, ancak Fransız gustosu sayesinde ortaya çıkabilecek tasarımıyla uzun süre konuşulacağa benziyor.
