Ana SayfaGenelDOĞANIN KUCAĞINDA: ımmerso

DOĞANIN KUCAĞINDA: ımmerso

Portekiz’in batı kıyısında konumlanan ve Avrupa’nın sörf başkenti olarak kabul edilen Ericeira’nın yeni beş yıldızlı oteli Immerso, bölgeyi canlandıracağa benziyor.

Mart ayında kapılarını açan Immerso, doğayla bütünleşmeyi duyusal bir deneyim olarak tanımlayan konseptiyle dikkat çekiyor. Bir sörf kasabası olduğu için salaş kulübeler dışında pek bir konaklama seçeneği bulunmayan Ericeira’da türünün ilk örneği olmayı başaran bu beş yıldızlı otel, muhteşem okyanus manzarası ile çevreleniyor. Her şeyi kapsayan toprak tonları ve onu benzersiz kılan doğal dokularıyla, yavaş ve dinlendirici zamanlar için çağrıda bulunan otel, yeşilliklerle çevrili özel bir vadide konumlanıyor.

Dört farklı konaklama alanının bir araya getirildiği 37 odalı otelin odağında doğa var. Şef Alexandre Silva liderliğindeki iki F&B projesi, spa, havuz, bar ve organik sebze bahçesinin yer aldığı otel projesinin yürütücülüğünü Portekizli mimar Tiago Silva Dias yapmış. “Mekânın ruhundan” yola çıkılarak projelendirilen Immerso, yerel iklim koşullarıyla uyumlu ve sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalınarak tasarlanmış. Bulunduğu Güney İber coğrafyasının çevresel koşullarından ve mimari ilkelerinden ilham alınarak tasarlanan bu lüks inziva yeri, duyuların aktive edilmesini amaçladığı için vadi ve okyanus manzarasını hem içeride hem de dışarda hissettiriyor.

Restoranın verandası veya odaların tavanı gibi alanlarda dalgalardan ilham alan kıvrımlı hatların kullanıldığını görüyoruz. Vadinin yükseltilerinden çıkan dört bloğa bölünmüş olan Immerso’da havuz, barın hemen yanındaki bloklardan birinin üzerine çarpıcı bir şekilde yerleştirilmiş. Otelin iç mimarisinde yine Mimar Tiago Silva Dias ile otelin kurucularından olan Alexandra Almeida d’Eça’nın imzalarını görüyoruz. İkili, karadan ve denizden ilham alan doğal dokuları düşünerek benzersiz mekânlar yaratmış. Çağdaş ve farklı karakterlere sahip alanlarda “anı yaratmak” amacıyla kendine özgü objeler seçilmiş. Kullanılan renkler ve dokular, sınırlı bir malzeme yelpazesi aracılığıyla doğal bağlam ve çağdaş his arasındaki sentezi doğrular şekilde kullanılmış. Ham beton, mineral elementler, ahşap ve demir gibi malzemelere uygun bir renk paletinin tercih edildiğini görüyoruz. Organik formlarda hayat bulan doğal malzemeler, hem konumun sessizliğine atıfta bulunuyor hem de etraftaki su ve dalga gibi hareket halindeki tüm unsurları yansıtıyor. Renk tercihlerinde ise ayrıntılara önem verilmiş, nötr kum tonu ve terakota ipuçlarıyla doğanın en saf haline işaret edilmiş.

Aydınlatma armatürlerinde kullanılan pamuk ipliği ve ipi, duvarlara biçim ve hacim kazandıran alçı heykeller, mantar ve geri dönüşümlü malzemelerle örülmüş halılar dışarıdaki hayatı içeriye taşıyarak özgün bir atmosfere imza atıyor. Tüm alanlarda, çoğunluğu Portekizli olan çağdaş sanatçıların işleri yer alıyor. Lobide ve odalarda Iva Viana tarafından yapılmış paneller göze çarpıyor. Sugo Cork Rugs’tan Susana Godinho tarafından organik yün ve pamuk atıklarından üretilmiş el yapımı kilimler, Oficina markasına ait Diana Cunha tarafından tasarlanan aydınlatma ve sallanan sandalyeler oteldeki imza tasarımlardan bazıları. Meksikalı mobilya tasarımcısı Diego Franco’dan parçalar, Laurence Leenaert tasarımı halılar ve Anna Westerlund imzasını taşıyan ayna gibi özel parçalar da itina ile seçilen tasarımlar arasında yer almakta. Zanaat ve sanatın varlığı, kapıların dışında da kendini fark ettiriyor. Ressam ve heykeltıraş João Noutel imzalı “Mergulho em Ti” isimli heykel enstalasyonu, Los Pepes Studio tarafından yaratılan denize bakan bank ve barda konumlanan José Queiroz tarafından üretilmiş Ericeira koruyucusunun heykeli gibi parçalar otelin özgün karakterinin yaratıcıları arasında. Fransız Parfümerler Derneği’nin tek Portekizli üyesi olan Lourenço Lucena, Immerso’nun koku kimliğinin arkasındaki isim.

Lucena, denizin derin mavisini ve kırsalın huzurunu hafızalarda kalan ve unutulmaz kılan bir uyum içinde aromalara çevirerek otelde geçirilen anları unutulmaz kılmış. Hiç şüphesiz ki eşsiz alanlar kendi seslerine sahiptir, bu nedenle otelin her mekânında, deneyime her zaman eşlik eden, sakinliği ve huzuru bozmayan ancak farklı bir ortamda olduğunuzu hissettirecek seslerle karşılaşıyorsunuz. Tüm mekânların akustik ses tasarımı Elvis Veiguinha tarafından yapılmış. Michelin yıldızlı şef Alexandra Silva tarafından yönetilen mutfağı ile adından sıkça söz ettiren Emme isimli restoran ise otelin gastronomi dünyasına açılan kapısı. Emme’de Berlenga ve Ericeira’dan gelen balıklar, bölgenin tuzlu suda yetişen bitkileri ve okyanusun sağladıklarına dayanan seçenekler sunuluyor. Konukseverliğin sağlıklı ve konforlu yeni bir versiyonunu sunan Immerso, Lizbon’a sadece 40 dakika uzaklıkta. Bu doğa harikası tasarım durağına mutlaka gitmenizi öneriyorum.

Hazırlayan: Sharon Doncourt

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR