Ana SayfaHayatın İçindenŞebnem Hassanisoughi'ye dair

Şebnem Hassanisoughi’ye dair

portre

 

Oyuncu Şebnem Hassanisoughi en sevdiği şehri, Berlin’i, izlemekten keyif aldığı filmleri ve dekorasyonda vazgeçemediği objeyi bizimle paylaştı.

 

“Defalarca gittiğim ve her gidişimde kendimi iyi hissettiğim tek şehir Berlin. Nedenini bilmiyorum ama şimdiye dek bulunduğum yerler içinde, İstanbul dışında yaşayabileceğimi düşündüğüm tek yer burası! Spinoza ve Anton Çehov eserlerinin çoğunu okuduğum ve bana iyi gelen yazarlar. Hayata bakışları, bu dünyada yaşayışımı, varoluşumu daha ferah kılıyor. Bunun yanında özellikle bugünlerde, günümüz Türkiyeli öykücüleri takip etmeye çalışıyorum. Son zamanlarda okuduğum yazarlar arasında Vüs’at O. Bener, Birgül Oğuz, Hüseyin Kıran, Ayhan Geçgin ve Ursula K. Le Guin gibi isimler var. Sinemayı takip etmeye çalışmıyorum, sadece sahiden çok merak ettiğim yönetmenler ya da filmler olduğunda izliyorum. Eski filmleri, bugün vizyona giren pekçok filmden daha hevesle ve heyecanla izleyebiliyorum. Defalarca izleyip sıkılmadığım filmler ise Alman yönetmen Florian Henckel von Donnermarck’ın “The Lives of Others”ı, Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da”sı, Stephen Hopkins’in “The Life and Death of Peter Sellers”ı, Bunuel’in ‘‘Belle de Jour’’u ve son olarak Sarah Polley’in “Stories We Tell”i…

Bugüne kadar gördüklerim arasında en şaşırtıcı bulduğum ve izlemeye doyamadığım tek tasarım ise evren… Her anı kendiliğinden ve adeta bir mucize… Ondan daha iyi bir rastlantısal tasarım hayal edemiyorum. Belki de bu nedenle en sevdiğim koku sorulunca aklıma sabahın, gecenin, ağaçların, denizin, yaseminin, hanımelinin, ıhlamurun, tarçının, muzun yani doğanın kokusu geliyor.”

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR