Ana SayfaDekorasyonSANAT ESERLERİNE DÖNÜŞEN BOŞ DUVARLAR

SANAT ESERLERİNE DÖNÜŞEN BOŞ DUVARLAR

Minneapolis merkezli Duo,kişiye özel yaptıkları illüstrasyonlarla boş duvarları yaşayan birer sanat eserine dönüştürüyor.

Birbirinin benzeri içerikler sosyal medya hesaplarında ardı ardına sıralanırken, Amerikalı iki genç kadın Kate Worum ve Jennifer Jorgensen tarafından kurulan Sheshe bembeyaz duvarları birer sanat eserine dönüştürdükleri işleriyle tamamen kendilerine ait bir dünyayı bizlere sunuyor. İlk bakışta sadece güzel birer duvar kâğıdı gibi gelen bu uygulamaların aslında kişiye özel, el yapımı ve bir daha asla tekrarlanamayacak büyük ölçekli illüstrasyonlar olduğunu öğrendiğimde bu ikiliye olan hayranlığım bir kat daha artıyor. Kimi zaman duvarlardan çevrelerindeki mobilyalara taşan illüstrasyonların ardındaki iki kadının hikâyesini merak ediyorum. Onlar da heyecanları ve tüm samimiyetleriyle bu hikâyeyi bizimle paylaşıyor. Küçük yaşlarından bugüne kendini, sıkıntılarını, üzüntülerini heyecanlarını bir şeyler yaratarak, çizerek ifade ettiğini anlatan Kate, Minneapolis College of Art and Design’da illüstrasyon üzerine eğitim almış. Jennifer ise mimari üzerine okumuş, daha sonrasında iç mimari ve restorasyon konusunda bir süre çalışmış.

Sheshe evlerinde ya da işyerlerinde bir hikâye anlatmak
isteyenler için kişiye özel tasarımlar yaparak hayata geçiriyor.

Yolları paralel fakat farklı yönlerde seyreden bu iki kadının bir araya gelmesi şu anda hayatlarında olmayan eski erkek arkadaşlarının onları tanıştırmasıyla oluyor. Beraber geçirdikleri bir akşam yemeğinin sonunda önlerinde sıkıcı duvar kâğıdı örnekleri, karşılarında hayat bulmayı bekleyen beyaz boş duvarlar dururken “Neden daha ‘cool’ seçeneklerimiz yok?” düşüncesiyle aslında sektördeki bir boşluğun farkına varıyorlar ve kendiliğinden doğan bir iş birliğinin temelleri atılıyor. Kendi tarzlarını tanımlarken“Sofistike ama bir yandan her zaman tuhaf bir tarafı da var” diyorlar. Yaptıkları tasarımlar kişiye özel çalışmalar olduğundan her zaman için müşterilerinin tarzı, hayalleri ve istekleriyle harmanlanan bir sonuç ortaya çıkıyor. Sadece kendileri olan bir koleksiyon hazırlamak ve bunu farklı baskı teknikleriyle daha geniş kitleler için satın alınabilir hale getirmek Sheshe’nin gelecek planları arasında yer alıyor. Sheshe bugüne kadar restoranlardan yaşam alanlarına, farklı konseptlerde birçok çalışma yapmış. Müşteri profilleri, hepsinin ihtiyaçları, yaklaşımları ve hayalleri bu kadar farklıyken, günün sonunda herkesi mutlu edecek duvarları yaratabilmenin ardındaki süreci merak ediyoruz.

Paco Y Maria koleksiyonu.

Kate ve Jane bu süreci şöyle anlatıyor; “Tasarım sürecimiz hem ikimizin arasında hem de müşterilerimizle tamamen iş birliğine dayalı şekilde ilerliyor. Çalıştığımız kişi evini yenilemek isteyen biri de olsa, global bir marka da biz aynı yolu izliyoruz. Bizim için ilk ve en önemli adım her zaman onları arkadaşça bir seviyede tanımak, istedikleri tasarımın, kendi hayallerinin, bize gelmelerinin ardındaki gerçek sebebi, vermek istedikleri mesajı anlamak. Müşteriyle ve tasarım fikriyle gerçek bir bağ kurduktan sonra herkes için en doğru hissi veren illüstratif fikri buluncaya kadar beyin fırtınası yapıyoruz. Bu aşamada aslında müşteriden gelen her türlü fikri, biz ‘Sheshe’ filtresinden geçiriyoruz.” Özellikle ev projeleri için bu bağı kurarak ilerlemek, müşterilerinin iç dünyalarını ve hayatlarını evlerine doğru yansıtabilmeleri açısından çok önemli. Jane, “Ev bir hikâye anlatmalı” diyor ve ekliyor: “Hayatınızı evinizin duvarına taşıyabilmek cesaret istiyor.” Sheshe ismi gücünü iki kadından alan, tarzlarını ve dişil taraflarının altını çizen bir marka ismi. Bu ismin hakkını kendi boyadıkları duvarların önünde çektirdikleri çok eğlendikleri, çok iyi anlaştıkları, çok aynı noktada oldukları her hallerinden belli fotoğraflarla da veriyorlar. Bireyselliklerini koruyarak ortak bir yaratım sürecine dâhil olmak kulağa kolay gelse de, pratikte oldukça zor. Beraber çalışan iki arkadaş, iki kadın olmanın her işte olduğu gibi eksileri ve artıları olduğunu anlatıyorlar. Kate iş ilişkilerini şöyle anlatıyor; “Birbirimizi anlıyoruz, birleri için yaşayan, yaşadığı yere anlam katan bir sanat eserinin parçalarını beraber oluşturuyor olmak çok değerli. Bu süreçteki çoğu şey paylaşıldıkça daha iyi olan şeyler. Hem iyi arkadaş, hem de saatler süren çalışmalarda sürekli iç içe olmak bazen zorlasa da aynı zamanda yaptığımız işin en güzel tarafı.”

Freebirds koleksiyonu “Hayatınızı evinizin duvarına taşıyabilmek cesaret istiyor” diyen Kate ve Jane’in favorilerinden.

© JUDITH MARILYN

Hazırlayan : HAZAL BALASAR

Fotoğraf : COLLEEN EVERSMAN

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR