Ana Sayfaİlham VerenlerONUR BAŞTÜRK İLE AYIN YENİLİKLERİNİ KEŞFEDİN

ONUR BAŞTÜRK İLE AYIN YENİLİKLERİNİ KEŞFEDİN

Onur Baştürk, ilham aldığı her şey, gezip tozduğu her yeri Marie Claire Maison’a özel dekoratif bakış açısıyla yorumluyor. Kendisinin bu ayki seçimlerine göz atın ve yenilikleri keşfedin.

AYIN OTELİ: THE STANDARD LONDRA

New York Meatpacking civarındaki oteliyle popülerliği yakalayan (hatırlayın, yere kadar camları olan otel odalarını Highline’a çıkıp dikizlemek bir ara pek modaydı), daha sonra East Village’e, derken Los Angeles ve Miami’ye uzanan The Standard’ın artık Londra’da da bir oteli var. Yakın zamanda açılan otelin dekorasyon tarzı ve iç mimarisi 60’lar ve 70’lere bir saygı duruşu gibi. Öyle canlı renkler kullanılmış ki, insan odaya girer girmez mutlu oluyor. Shawn Hausman eseri olan yeni Standard Londra oteli King Cross’ta, St Pancras istasyonunun tam karşısında.

AYIN FAVORİ DÜKKÂNI

Nişantaşı Topağacı’ndaki Design State mağazası, dekorasyon tamamlayıcı aksesuar arayanların mutlaka uğraması gereken bir yer. Mesela ben vazolarına, küplerine ve özellikle de “Bleu Blanc” koleksiyonunun tamamına hastayım. Mağazaya gidemeyenler için online alışveriş olanağı da mevcut.
❚ designstatehome.com

REZZAN BENARDETE VE TAYFUN MUMCU’DAN ŞIK HAMLE: TREZZ

Rezzan Benardete’nin son numarası, yakın arkadaşı Mimar Tayfun Mumcu ile beraber kurdukları Trezz adlı mobilya markası. Trezz’in Bebek’teki showroom’unu gezerken Rezzan’a soruyorum: “Mobilya mı yoksa kıyafet tasarımı mı ağır basıyor?” diye. Malum, onun bir de “In the Mood For Love” adında markası var. O markadaki tasarımları da Tayfun Mumcu’nun eşi Banu Bora’yla beraber hayata geçiriyor. Rezzan’ın soruma yanıtı şöyle oluyor: “Galiba dekorasyon ve mobilya ağır basıyor. Çünkü dışarı çıkarken üzerimdekilere bazen özenmeyebiliyorum. Ama evdeki her şeyin özenli ve şık oluşu benim için her zaman daha önemli. Hatta eve bir misafir geldiğinde kendimi her şeyi düzeltirken bulduğum oluyor.”

HANGİ ÜRÜNLER VAR?

Kadife puflar, patine yüzeyli sehpalar, bronz detaylarla zenginleştirilmiş mobilyalar ve lake gövdeli abajurlarla geniş bir ürün seçeneğine sahip olan Trezz’deki tüm detaylar ince işçilikle benzerlerinden ayrışıyor. Peki Trezz’in anlamı ne? Rezzan ve Tayfun markanın isim hikâyesini şöyle anlatıyor: “Fransızca 13 anlamına geliyor Trezz. Bir evde 13 parça mobilyanın bir araya gelmesi ile evin tamamlandığını düşünüyoruz. Yatak, komodin, abajur, şifonyer, kanepe, yemek masası, orta sehpa, tekli koltuk, ayaklı lambader, yemek sandalyesi, büfe, dresuar ve ayna. Evi ev yapan bu 13 ürünü kişiye özel tasarımlarla sunmaya çalışıyoruz.” Bu son cümledeki “kişiye özel”in özellikle altını çiziyor Rezzan. Trezz’in mekâna uygun olarak kişiselleştirilip özel üretim yapabileceğini anlatıyor. Peki Rezzan ve Tayfun ortak markaları Trezz’in kimliğini nasıl tanımlıyor? Trezz bir insan olsa nasıl bir karaktere sahip olurdu? “Trezz güçlü, iddalı ve şık biri bizim gözümüzde” diyor Rezzan. Şöyle devam ediyor: “Bir döneme ait olmayan, tek bir anlayışla sınırlanmayan, birçok doku ve temadan beslenen tasarımlar var Trezz’de. Özgün ve yalınlığın yanı sıra eklektik ve şık mobilyalarla geniş bir yelpazeye hitap ediyoruz.”

BEYMEN HOME’UN SÜRPİZİ

Dünyaca ünlü İtalyan markası VG Newtrend’in Venedikli cam ustalarına saygı duruşu niteliğindeki yeni koleksiyonu Beymen Home’lara geldi. Üstün İtalyan işçiliğiyle tasarlanan VG Newtrend koleksiyonunda mumluklar, vazolar ve dekoratif kâseler var bolca.

KIŞA HAZIRIM!

Gözüm aydın, kış geliyor! Yazı sevdiğim kadar kışı da seviyorum. Özellikle de kışlık ev aksesuarlarını! Sıkça koleksiyonuna baktığım H&M Home’da kışa özel şeyler var yine. Mesela kış koleksiyonunun kilit parçaları arasında suni kürk battaniyeler var. Ayrıca dekoratif yastık kılıfları, altın tonlu yemek takımı, mermer aksesuarlar ve oyulmuş cam eşyalar…

ŞEHİRDE NELER OLUYOR?

  • Lübnan mutfağı restoranı olarak açılan Nişantaşı’ndaki L’orient bu sezon kimlik değiştirdi ve Boel olarak karşımıza çıktı. Menü bu kez Fransız ve İtalyan yemeklerine göz kırpıyor. Boel’in eski kimliği L’orient’ten esas farkı ise şu: Üst katta yemek yenildikten sonra gece belli bir saatte alt kata inip kulüp eğlencesine başlanması…
  • Zorlu ve Kanyon. Lüks yeme-içme segmentinde hep rekabet halindelerdi. Zorlu, Morini ve Cantinery ikilisiyle uzun süredir bu segmentte bir tık önde. Kanyon’da ise dönüşüm rüzgârları esiyor. Gina’yla birlikte Kanyon’un şık buluşma noktalarından olan Escale ne yazık ki geçtiğimiz ay kapandı. Escale’in ana restoran kısmı ise Serafina’ya devredildi. Önümüzdeki günlerde burada yeni yerini açmış olacak Serafina.
  • Geç keşiflerimden biri: Nişantaşı’ndaki Glens’in tepesinde meğer bir yeni nesil meyhane varmış. İsmi de eğlenceli, Tiraje. Nişantaşı’nın göbeğinde umulmadık bir manzara sunan Tiraje’nin -biraz zorlama bulduğum Trüflü Girit Ezmesi hariç- mezeleri gayet lezzetli, ortamı gayet Ege. Bir ara keşfedin derim.
  • Klein müdavimleri geçen ayın sonunda yeni yerlerine kavuştu: Ayazaağa’da açılan Klein Wal. Harbiye’deki mekândan daha büyük ve şık olan Klein Wal’un tasarımı mimar Uraz Tekgöze’nin imzasını taşıyor. Klein ekibinin sürprizleri bu kadarla bitmiyor. Sanayi Mahallesi’nde eskiden Mi adlı kulübün olduğu mekâna her gece 23’ten sonra açık olacak ‘after kulüp’ Klein Sanayi’yi de açtılar eşzamanlı olarak…
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR