Ana SayfaDekorasyonFARKLI VİZYON ÖNERİLERİ VE KALİTELİ PROJELER

FARKLI VİZYON ÖNERİLERİ VE KALİTELİ PROJELER

Art Deco döneminin geometrik formları Memphis Akımı’na referans veren detaylarla yorumlanmış. Projevve İç Mimarlık’ın tasarladığı Padoca Bakery, doğal malzemelerin ön planda olduğu özgün stiliyle son derece sıcak ve davetkar bir mekan.

Mimar Ebru Sayar Başeğmez ve Y. İç Mimar Esin Yazıcı

Padoca, Brezilya’daki mahalle fırınlarına verilen isim ama fırından da öte bir anlamı var: Çoluk çocuk herkesin buluştuğu, birbirini tanıdığı, çocukluk anılarını hatırladıkları bir buluşma noktası. Mekânın kurucusu Burcu Meriç, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunup araştırmalar yaptıktan sonra ekşi mayalı ekmekleri başta olmak üzere sağlıklı ve farklı lezzetlerini sunacağı mekânı için daha önce birlikte çalıştığı Projevve ekibiyle yeniden bir araya gelmiş. Mimar Ebru Sayar Başeğmez ve Y. İç Mimar Esin Yazıcı tarafından kurulan Projevve İç Mimarlık, yurt içi ve yurt dışında iç mimari tasarım ve uygulama projeleri yapmanın yanı sıra danışmanlık hizmetleri de veriyor. Ağırlıklı olarak konut, kafe, ofis tasarımı, 3D görselleştirme ve gayrimenkul firmaları için konsept danışmanlığı yapıyor, projeleri için özel mobilya tasarımı ve üretimi gerçekleştiriyorlar. Her projeyi heyecanla ve özgün olarak ele aldıklarını, Projevve prensipleri ile yeniden detaylandırarak çözümler ürettiklerini, malzeme seçimlerini yenilikçi kriterlerle yaparak yaratıcı duygu ve fikirler ile konseptler tasarlayıp bunları hayata geçirdiklerini söylüyor Ebru Sayar Başeğmez ve Esin Yazıcı. Akılcı ve fonksiyona yönelik çözümlerle şık ve ruhu olan mekânlar yarattıklarını, yeniliklere duydukları heyecanla çağdaş tarzlar oluşturarak müşterilerine farklı vizyon önerileri ile kaliteli projeler sunduklarını belirtiyorlar.

İstanbul’un son dönem popüler semtlerinden Reşitpaşa’daki Padoca Bakery’nin tasarımında da bu prensiplerle hareket etmişler. “Bölgede yer alan diğer mekânlardan farklılık göstermesi ve sahibinin stilini yansıtması tasarımımıza yön verdi. Sohbet eşliğinde beraberce yemeklerin yenildiği sıcak bir mahalle kafesi tasarlamak için geçmişte sıklıkla kullanılan ve lüks olmayan tanıdık malzemeleri bugünün üretim teknikleriyle yorumlayarak gelenlerin kendini rahat hissedecekleri bir mekân tasarladık. Art Deco’yu yansıtan geometrik formlar ile Pop Art ruhunun renk paletinden ilham alarak 1980’lerde İtalya’da doğan Memphis akımından alıntılar yapıp, kendi çizgimiz ile harmanlayarak özgün bir stil oluşturduk.”

Masalar, Memphis akımından ilhamla ithal seramik kullanılarak tasarlanmış. Arka bardaki bambu malzemeyle hareketlendirilmiş Memphis stilini çağrıştıran formlarda panel mekânın imzası olarak hemen dikkat çekiyor. Firçalı siyah dişbudak masalar ve serpantin borulu radyatörler özel tasarım

Uygulama sürecine geçildiğinde ilk önce mekânda bulunan bütün asma tavanları kaldırmışlar ve 3,5 metrelik tavanı ortaya çıkarmışlar. Tavan yüksekliğinin mekâna kattığı etkileyici hacmi elde ettikten sonra duvar bölmelerini kaldırıp net bir mekân etmişler ve arka bölümdeki mutfak, hazırlık odaları, soğuk oda ve pişirme bölümlerini planlamışlar. Mekânın hemen girişinde ekşi maya ekmek satışı ve yiyecek teşhirinin olduğu bar ve arka bar yer alıyor. Alışıldık kafe tasarımlarından farklı olarak bir ürün teşhir vitrini oluşturulmuş. Vitrin için klasik tarzda dama desenli masa ve paslandırılmış demirden özel üretim farklı teşhir ünitesi ile kemerli formda vitrin bölümü yapılmış. Masa düzenlemelerinde müşteri tercihine ve kişi sayısına göre farklı yerleşimler kullanılmış. Duvara yaslanmış bambu detaylı sabit oturma bölümleri mekânı daha geniş açıdan algılamaya olanak sağlamakta. Orta bölümde yer alan masalar birleştirildiğinde kalabalık gruplar beraber yemek yiyebiliyor. Arka bölümdeki büyük çaplı mermer yemek masası, floral desenli duvar kâğıdı ve hasır aydınlatma ile özel bir alan yaratılmış. Padoca’nın stilini oluştururken neleri tercih ettiklerini sorduğumuzda, “Karakterli malzemeler ve net formlarla sakin bir harman, cesur ama yumuşak ve dengeli renklerle uyum yakaladık. Girişteki barın arkasında dişbudak masif lambri ham olarak kendi renginde bırakıldı. Raflar ise teşhir edilecek ürünün etkisini artırmak için siyah olarak tercih edildi. Zemindeki terrazzonun agrega ve fonu özel renklerden seçildi. Siyah renkli demir doğrama kapılarda ferforje özel desen uygulandı. Bankoda kullandığımız trapez sac özel olarak renklendirildi ve form verildi, mermer tezgâh ile uyumlu birliktelik yakalandı” yanıtını alıyoruz mimarlardan. Mekânın yumuşak ve sıcak ambiyansı için genel aydınlatmalarda gizli LED ve teknik spotlar kullanılmış. Dekoratif ampüllü bahçe aydınlatması tercih edilerek tavanda mekânı saran yumuşak bir ışık elde edilmiş. Diğer dekoratif aydınlatmalardaysa hepsi özel üretim pirinç yönlendirmeli aplik, paslı demir sarkıt ve paslı demir bar sarkıt ve hasır aydınlatma tercih edilmiş.

Duvar kâğıdında Dutch Golden Age dönemi göndermesi yapan
floral desenler seçilerek maksimalist bir etki oluşturulmuş.
Mekânın duvarlarında horasan sıva ile terakota renkli efektli
boya uygulaması yapılmış.
Mekânda ağırlıklı olarak özel üretim mobilyalar tercih edilmiş. Geçmişten gelen eskimeyecek malzemeler, her dönemde kullanılabilecek şekilde yorumlanmış. Pastel tondaki renklerle huzurlu bir ambiyans elde edilmiş. Sandalyeler, Roots Design’dan alınmış. Aksesuarlar ise Crate and Barrel, IKEA ve H&M Home’un yanı sıra Feriköy Antika Pazarı’ndan seçilmiş.

Hazırlayan : ÇİĞDEM HASANOĞLU

Fotoğraf : ERHAN TARLIĞ

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR