EKLEKTİK MODERN

Kimi zaman sırt çantası yerden kaldıramayacağı kadar ağır oluyormuş. Fakat bu alışverişlerinin hiç birini rastgele yapmamış. “Kafamın arkasında sürekli olarak yaşamaktan mutluluk duyacağım evin modellemesi zaten vardı. Dolayısıyla satın alınan ve düzenlemesi yapılan her bir parça hayalimdeki düzenin bir parçası olarak evde yerini buldu. İstanbul’da yaşadığım dönemde de en büyük zevklerimden biri müzayedeleri ve antika dükkânlarını dolaşmaktı. Bu sayede zamanla hem çok güzel arkadaşlarım hem de çok güzel parçalarım oldu. Evde çok fazla eşya kullanılmış gibi görünse de evin boyutu ve aydınlık olmasının verdiği ferahlık hissiyle insanın üstüne gelmeyen ve boğmayan bir düzen kurabildim. Yine salondaki dekorasyon çeşidini kırmak, daha sakin ve yalın bir dinlenme sağlayabilmek için yatak odalarını çok sade kullanmayı tercih ettim. Evin aydınlık olması en büyük isteğimdi. Biri ebeveyn yatak odasında, diğeri de salonda olmak üzere iki büyük çatı pencerem var. Bunları yerleştirebilmek adına mimarım Ersan Öktür ile bu iki alan üzerinde kırma çatı kullanarak hem yüksek bir tavan yapısı, hem de apaydınlık bir ortam kazanmayı başardık. Müstakil, korunaklı konumu sebebiyle ve aydınlık hissine katkıda bulunması için evde perde kullanmak istemedim. Evdeki tüm zeminlerr porselen seramik kaplandı. Bu sayede bütünlük hissi evin girişinden verandaya kadar korunmuş oldu. Normalde halı kullanmayı çok seven biri olmama rağmen evde hem yerden ısıtma olduğu için, hem de kullanım kolaylığı açısından sadece salona büyük bir yün-ipek karışımı halı serildi. Bu evde sanat eserleri kullanmak, bu sayede ruhumu ve yaşadığım alanı beslemek, en büyük önceliklerimdendi. Seneler boyunca topladığım İsmet Birsel, Sait Mingü, Atanur Doğan, Ali Atmaca, Rasin, Gökhan Balkan ve Fikret Öztürk gibi sanatçıların eserlerini bu evde sergileme imkânına sahip oldum” diyor ev sahibi evi dekore ederken nelere dikkat ettiğini, nasıl bir yol izlediğini sorduğumuzda

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR