Didem Antebi ve Ceylan Naz Baycan ortaklığında kurulan, adını İstanbul’un en eski isimlerinden alan Asitane, şehrin enerjisini yansıtan yeni stüdyosunda.
Adını aldığı İstanbul’un enerjisini sahiplenen Asitane yeni nesil bir üretim merkezi. 2015 yılında Didem Antebi ve Ceylan Naz Baycan’ın kurduğu yapım şirketi, ulusal ve uluslararası başarılara sahip fotoğrafçılarını doğru markalarla buluşturmak ve dünya çapında özgün reklam ve moda projeleri yapmak üzere yola çıkmış. Fotoğraf, reklam ve film sektörlerinde yetişmiş prodüktörleriyle reklam ajansları ve markalara yapım hizmeti vermek üzere tasarlanan şirket, fotoğraf prodüksiyonu, dijital reklam ve video art alanlarında hizmet verecek, moda, reklam, güzellik, mimari ve yemek gibi birçok dala hitap eden İstanbul’un deneyimli isimlerini bünyesinde barındırıyor.
İkiliye bu sektöre nasıl atılmaya karar verdiklerini sorduğumuzda Ceylan Naz Baycan her zaman görsel sanatlara ilgi duyduğunu, Didem Antebi ise günün sonunda ortaya bir şey çıkarmış olmanın verdiği hazdan etkilendiğini dile getirerek başlıyor sözlerine ve ekliyor: “Çok zor bir iş olmasına rağmen çok sevdim ve bu daldan kopmak istemedim.” Antebi ve Baycan bir süre sonra bir araya gelerek şimdiki dijital trendlere hitap edecek, genç nesil bir prodüksiyon şirketi kurmaya karar vermiş. “İş hacmimizin genişlemesinden ötürü artık kendi stüdyomuzun olması gerekiyordu. Bu yüzden de böyle bir adım attık” sözleriyle anlatıyor Baycan hikâyelerini. İkilinin geçtiğimiz günlerde taşındıkları yeni stüdyoları ise, Asitane isminin hakkını vermeye başlamış. “Asitane, İstanbul’un en eski isimlerinden biri; şehrin en merkezi noktası demek. Bizim çok hoşumuza gitti çünkü burada genç insanları, fotoğrafçıları ve kreatif insanları bir araya getirdiğimiz, dinamik bir nokta olsun, kalıplaşmış işlerin dışında bir şeyler yapalım ve onları destekleyelim istedik.” Baycan stüdyonun herkesin bir arada, birbirinden fikir alışverişi yaparak çalıştığı bir ortam olduğunu, en çok enerjisini sevdiğini dile getiriyor: “Bir çekim olduğunda da çok güzel bir enerji oluyor. O açıdan Asitane isminin hakkını vermeye başladı, gerçekten merkezi bir buluşma alanı olabildi.”
“AÇIK MUTFAKLA BİRLEŞEN TOPLANTI ODASI HEM RAHAT BİR ÇALIŞMA VE YAŞAM ALANI HEM DE ARA BÖLME KAPILARIYLA İKİ FARKLI TOPLANTI ODASINA SAHİP OLMAMIZI SAĞLIYOR. BÖLME KAPILAR SES GEÇIRMEMESİ İÇİN ÖZEL SEÇİLMİŞ KUMAŞLARLA KAPLANDI.”
Didem Antebi ise, stüdyonun oldukça merkezi bir noktada bulunmasından keyif aldığını dile getiriyor. “Dışarıda nefes alabileceğimiz, düzayak, gün ışığı alan, bahçeli bir yer burası. İstanbul’da şehir merkezinde bu çok az bulunan bir şey. Benim için en önemlisi buydu.” İkili stüdyo ve şirketin bir arada yer aldığı 300 metrekarelik ferah alan için Iglo Mimarlık ile çalışmış. Eskiden küçük odalardan oluşan bir laboratuvar olarak hizmet veren alan için ikili mimarlara nasıl bir alan yaratmak istediklerini anlatmış. “Hem stüdyo, hem de şirketin gerektiğinde ikiye bölünebilecek büyük bir toplantı odası olmasını istediğimizi, bir arada fikir alışverişi yaparak çalışılan bir ortam istediğimizi söyledik, çok pratik bir şekilde çözdüler.”
Hazırlayan: MERGİM ÖZDAMAR
